Boşanmada Mal Paylaşımı Davası


Boşanmada Mal Paylaşımı Nedir?

Boşanmada mal paylaşımı, evlilik birliğinin mahkeme kararıyla sona ermesinin ardından, kural olarak evlilik içinde edinilmiş malların eşit bir şekilde paylaşılması esasına dayanır. Bu süreç, Türk Medeni Kanunu (TMK) hükümleri çerçevesinde yürütülür.

Mal paylaşımı davası, boşanma davasıyla aynı anda açılamaz, ancak boşanma davasıyla birlikte ayrı bir dava olarak açılabilir. Bu durumda mahkeme, boşanma davasının kesinleşmesini, mal paylaşımı davası için bekletici mesele yapar. Yani, önce boşanma kararının kesinleşmesi beklenir, ardından mal paylaşımı davası görülmeye başlanır.


İki Farklı Hukuki Dönem: 2002 Öncesi ve Sonrası

Türkiye’de mal paylaşımı konusunda, 01.01.2002 tarihinden önceki ve sonraki dönemler için farklı hukuki kurallar geçerlidir:

  • Birinci Dönem (01.01.2002 Öncesi): Bu tarihten önce yürürlükte olan Medeni Kanun, eşler arasında yasal olarak Mal Ayrılığı Rejimi’ni kabul etmekteydi. Bu rejimde, mallar kimin üzerine kayıtlıysa ona ait sayılırdı. Yani, evlilik içinde edinilen mallar, eşler arasında eşit paylaşılmıyordu.
  • İkinci Dönem (01.01.2002 Sonrası): Mevcut Medeni Kanun (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu), 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kanun, yasal mal rejimi olarak malların yarı yarıya paylaşımına dayanan Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi’ni benimsemiştir. Bu rejime göre, eşlerin evlilik içerisinde elde ettiği mallar kural olarak yarı yarıya paylaşılır.

Her iki dönem için de ortak temel kural şudur: Evlenmeden önce alınan mallar, kimin üzerine kayıtlıysa onun kişisel malı sayılır ve boşanmada mal paylaşımı hesaplamasına dahil edilmez.

Özellikle belirtmek gerekir ki, boşanmada mal paylaşımı davası genellikle belirsiz alacak davası olarak açılmalıdır.


Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Boşanma kararının kesinleşmesinin ardından, boşanan taraflar mal paylaşımı davası açabilirler. Bu dava kapsamında genellikle üç tür alacak talep edilebilir:

  1. Katılma Alacağı: Edinilmiş mallar üzerinden talep edilen alacak.
  2. Katkı Payı Alacağı: Bir eşin diğer eşin malvarlığına yaptığı doğrudan katkılardan kaynaklanan alacak.
  3. Değer Artış Payı Alacağı: Bir eşin diğer eşin kişisel malına yaptığı katkı sonucu malda meydana gelen değer artışından kaynaklanan alacak.

Mal paylaşımı yapılırken izlenen genel prosedür şöyledir:

  1. Kişisel Malların Ayrılması: Öncelikle her eşin kendi kişisel malları paylaşıma dahil edilmez ve eşler bu malları geri alır. Kişisel mallar şunları içerir:

    • Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait olan veya sonradan miras ya da karşılıksız kazanma (bağış gibi) yoluyla elde edilen malvarlığı değerleri.
    • Eşlerin üçüncü kişilerden olan manevi tazminat alacakları.
    • Bir eşin sadece kişisel kullanımına özgülenmiş eşyalar.
    • Yukarıdaki kişisel mallar yerine geçen değerler (örneğin, kişisel bir malın satılmasıyla elde edilen para).
  2. Edinilmiş Malların Paylaşımı: Kişisel mallar ayrıldıktan sonra, evlilik içerisinde elde edilen “edinilmiş mallar” yarı yarıya paylaşılır. Edinilmiş mallar kanunda şu şekilde tanımlanmıştır:

    • Çalışmanın karşılığı olan edinimler (ücret, maaş vb.).
    • Kişisel malların gelirleri (malın kendisi değil, kira geliri gibi geliri).
    • SGK veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının yaptığı ödemeler.
    • Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen maddi tazminatlar.
    • Edinilmiş malların yerine geçen değerler.

Eşler, mal rejimi sözleşmesi yaparak bazı edinilmiş malları (örneğin, bir eşin mesleki kazançları veya işletme gelirleri) “kişisel mal” sayabilir ve böylece boşanma sırasında paylaşım dışında tutabilirler.

Bir eşin bir malın kişisel mal olduğu iddiasında bulunması halinde, bu iddiasını ispat etme yükümlülüğü kendisine aittir. Aksi takdirde, evlilik içinde edinilen malların edinilmiş mal olduğu varsayılır.

Denkleştirme: Bazen kişisel mallar ile edinilmiş mallar arasında bir denkleştirme yapılması gerekebilir. Örneğin, bir eşin kişisel malına ilişkin borcu edinilmiş maldan ödenmişse veya tam tersi durum söz konusuysa, tasfiye sırasında denkleştirme talep edilebilir (TMK m.230).

Değer Belirleme: Mal paylaşımı esnasında menkul veya gayrimenkul malların değeri, mahkemenin karar tarihine en yakın değerler dikkate alınarak belirlenir. Paylaşım sonucu malların değerine işleyecek yasal faiz de mahkemenin karar tarihinden itibaren işlemeye başlar.


Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Açma Süresi (Zamanaşımı)

Mal paylaşımı davası, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır (Yargıtay HGK – 2013/520 K.). Bu 10 yıllık süre geçtikten sonra mal paylaşımı talebinde bulunmak mümkün değildir.

Uygulamada, boşanma davası henüz sonuçlanmamış olsa bile ayrı bir mal paylaşımı davası açılabilir. Bu durumda mal paylaşımı davasına bakan mahkeme, boşanma davasının kesinleşmesini bekleyerek zamanaşımı sorununu bertaraf etmiş olur.

Yurtdışında boşananlar için zamanaşımı süresi, ilgili ülkenin kanunlarına göre boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar.


Boşanmada Mal Paylaşımı Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Boşanmada mal paylaşımı davalarına bakmaya Aile Mahkemeleri görevlidir (4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun).

Davanın Türkiye’deki hangi il veya ilçede açılacağı (yetkili mahkeme) ise TMK m.214 ile belirlenir:

  • Eşlerden birinin ölümü nedeniyle mal rejimi sona ermişse, ölenin son ikametgahı mahkemesi yetkilidir.
  • Evlilik mahkemenin boşanma kararı ile sona ermişse veya devam eden bir boşanma davası varsa, boşanma davasına bakmaya yetkili olan mahkeme, mal rejiminin tasfiyesini yapmaya da yetkilidir.
  • Yukarıdaki iki durum dışındaki tüm hallerde davalı eşin ikametgahı aile mahkemesi yetkilidir.

Anlaşmalı Boşanmada Mal Paylaşımı

Anlaşmalı boşanmada mal paylaşımı, tarafların özgür iradesi ve arzusuna göre yapılabilir. Eşler, anlaşmalı boşanma protokolüyle isterlerse malları yarı yarıya paylaşabilir, isterlerse başka bir paylaşım oranı belirleyebilir veya eşlerden biri tüm mal paylaşımı haklarından feragat edebilir.

Feragat beyanı protokole açıkça yazılmalıdır. Örneğin: “Taraflar edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı talep haklarından feragat ederler.”

Protokolde yer alan “…nafaka, maddi ve manevi tazminat aldım, başka hiçbir talebim yoktur…” gibi genel ibareler, mal paylaşımı hakkından feragat edildiği anlamına gelmez. Bu ibareler genellikle boşanma davasının fer’ileri (eki niteliğindeki haklar) olan maddi/manevi tazminat ve nafaka gibi haklardan feragat edildiği anlamına gelir.

Eğer anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımına dair açık bir ibare yoksa, taraflar boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren başlayan 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde mal paylaşımı davası açabilirler.


Zina (Aldatma) Nedeniyle Boşanmada Mal Paylaşımı

Zina (aldatma) nedeniyle boşanma kararı verilmesi durumunda, mal paylaşımı üzerinde bazı etkileri olabilir:

  • Katılma alacağı: Zina nedeniyle boşanmada kusurlu olan eşin katılma alacağı, tamamen ortadan kaldırılabilir veya hakkaniyete uygun oranda azaltılabilir. Yani, aldatan eşin diğer eşin edinilmiş malları üzerindeki alacak hakkı sona erdirilebilir veya azaltılabilir.
  • Katkı payı alacağı: Eşlerin katkı payı alacağı, zina nedeniyle ortadan kaldırılamaz. Bir eş, diğer eşin malvarlığına yaptığı doğrudan katkının güncel değerini, zina yapmış olsa bile talep edebilir.

Boşanmada Mal Paylaşımına Dair Güncel Sorunlar ve Uygulamalar

Eşlerden Birinin Ölümü Halinde Mal Paylaşımı

Eşlerden birinin ölümü halinde, ölüm tarihi edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiye tarihi olarak kabul edilir. Sağ kalan eş, ölüm tarihine kadar evlilik içinde edinilen malların yarısı üzerinde katılma alacağı hakkına sahiptir. Ölen eşin terekesinden öncelikle sağ kalan eşin katılma alacağı ödenmeli, daha sonra kalan miktar mirasçılar arasında miras payları oranında paylaşılmalıdır (Y8HD-K. 2017/11614).

Evlenmeden Önce Krediyle Alınan Mallar Nasıl Paylaşılır?

Evlenmeden önce alınan mallar kişisel mal kabul edilir ve paylaşıma dahil edilmez. Ancak, kredisi evlilik içinde ödenen ev, araba, arsa vb. mallar için özel bir hesaplama yapılır:

  • Evlilik içinde ödenen kredi miktarı, edinilmiş mal kabul edilir. Hangi eşin ödediği önemli değildir.
  • Evlilik içinde ödenen kredi bedelinin, malın alış fiyatına oranı hesaplanır.
  • Bu oran, malın boşanma tarihindeki güncel piyasa değerine uygulanır ve diğer eşin katılma alacağı hesaplanır.

Örnek: 100.000 TL’ye alınan bir evin 40.000 TL’lik kredisi evlilik içinde ödendiyse (%40 oran), evin boşanma sırasındaki değeri 200.000 TL ise, edinilmiş mal niteliğindeki değer 80.000 TL olur. Diğer eş bu 80.000 TL’nin yarısı olan 40.000 TL’yi talep edebilir.

Boşanma Davası Açılmadan Önce Satılan Mallar Paylaşıma Dahil midir?

Evet, boşanma davasının açıldığı tarihe kadar edinilmiş olan ve elden çıkarılan tüm mallar, boşanmada mal paylaşımına dahil edilir. Bu tarih, mal rejiminin tasfiye edileceği tarihtir. Mallar satılmış olsa bile, bu malların değeri bilirkişi raporu ile tespit edilerek diğer eşin alacak hakkı hesaplanır.

Eğer borçlu eşin malvarlığı diğer eşin alacak hakkını karşılamaya yetmezse, alacaklı eş, karşılıksız kazandırmalardan faydalanarak malı devralan üçüncü kişilerden eksik kalan alacak miktarını isteyebilir (TMK m.241). Üçüncü kişilerin sorumluluğu, TMK 229 ve 241. maddelerindeki koşullara bağlıdır (Y8HD-K.2017/2301).

Mal Paylaşımı için Evlilikten Önce Sözleşme Yapmak Gerekir mi?

Mevcut Medeni Kanun’a göre yasal mal rejimi **”Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi”**dir. Bu nedenle, eşlerin ayrıca bir sözleşme yapmasına gerek kalmadan, evlilik içinde edinilen tüm mallar kural olarak yarı yarıya paylaşılacaktır.

Ancak, eşler malların yarı yarıya paylaşımı dışında bir oran belirlemek veya yasal mal rejimi dışında farklı bir rejim (örneğin Mal Ayrılığı Rejimi) seçmek isterlerse, evlilikten önce veya sonra bir sözleşme (mal rejimi sözleşmesi) yapabilirler. Bu sözleşme, evlendirme memurluğuna dilekçe verilerek veya noterde düzenleme şeklinde yapılabilir.

Şirket Hisseleri Nasıl Paylaşılır?

01.01.2002 tarihinden sonra edinilen şirket hisseleri, edinilmiş mallara katılma rejimi gereği mal paylaşımına dahil edilir. Şirket hisselerinin gerçek piyasa değeri belirlendikten sonra, diğer eşin katılma alacağı bu değer üzerinden hesaplanır. Şirket türü (limited, anonim vb.) önemli değildir.

01.01.2002 tarihinden önce edinilen şirket hisseleri kişisel mal kabul edildiğinden paylaşıma dahil edilmez. Ancak, bu hisseler nedeniyle 01.01.2002 tarihinden sonra elde edilen her türlü gelir veya kar (temettü/kazanç) edinilmiş mal sayıldığından, mal paylaşımı sırasında bu gelirlerin yarısı üzerinden diğer eşin katılma alacağı hesaba katılır (Y8HD-K.2016/13500).

Evlilik İçinde Alınan Malları Boşanmada Mal Paylaşımı Dışında Tutmak İçin Ne Yapılmalı?

Eşler, evlilik içinde edindikleri malları paylaşmak istemiyorlarsa, Mal Ayrılığı Rejimi’ni seçebilirler. Bu rejimde, her eş evlilik içinde kazandığı mal üzerinde tek başına hak sahibi olur ve boşanmada mal paylaşımı sırasında diğer eşin bir hak talebinde bulunması mümkün olmaz.

Mal Ayrılığı Sözleşmesi:

  • Evlilik sırasında evlendirme memurluğuna dilekçe vererek.
  • Noterde düzenleme şeklinde (evlilikten önce veya sonra yapılabilir).

Miras Kalan Mallar Boşanmada Mal Paylaşımına Dahil midir?

Hayır. Evlilik sırasında eşlerden birine kalan miras, kişisel mal olarak kabul edildiğinden, boşanma halinde diğer eş miras kalan mal üzerinde hiçbir hak talep edemez. Ancak, miras kalan maldan elde edilen gelirler (örneğin kira geliri), edinilmiş mal sayıldığından, diğer eş bu gelirlerin yarısı üzerinde hak sahibi olur.

Bir Eşe Bağışlanan Mallar veya Paralara Boşanmada Mal Paylaşımı Sırasında Diğer Eş Ortak Olabilir mi?

Hayır. Evlilik sırasında eşlerden birine bağışlanan her türlü mal (ev, araba, para vb.) bağışlanan eşin kişisel malıdır. Diğer eş bu mallar üzerinde hak talep edemez. Ancak, bu malların evlilik içerisinde elde edilen gelirleri (kira, faiz vb.) edinilmiş mal kabul edildiğinden, diğer eş bu gelirlerin yarısı üzerinde hak sahibi olur.

Evlilikten Önce Alınan Malların “Kira Geliri” Mal Paylaşımına Dahil midir?

Evet. Evlilikten önce alınan taşınmazların kira geliri, evlilik içinde elde edilen mal sayıldığından, boşanmada mal paylaşımı sırasında diğer eş bu kira gelirlerinin yarısı üzerinde hak sahibi olur. Zira, gayrimenkul mal evlilikten önce alınsa da, malın getirdiği gelir evlilik içinde elde edilmektedir. Ancak, bir sözleşmeyle diğer eşin bu gelirleri talep etmeyeceği hüküm altına alınabilir.

Bir Eşin Diğer Eş Tarafından Satın Alınan Mallara Sunduğu Katkı Boşanmada Mal Paylaşımı Hesabına Dahil Edilir mi?

Evet. Bir eş, diğer eşin üzerine kaydedilen bir mala (taşınır veya taşınmaz) katkı sunmuşsa (alınması, tamir edilmesi, iyileştirilmesi veya değer kazanması), sunduğu bu katkının güncel değerini boşanmada mal paylaşımı sırasında diğer eşten geri isteyebilir.

Örnek: 2005 yılında 100.000 TL’ye alınan bir taşınmaza bir eş 30.000 TL katkı sunmuşsa, 2015 yılında taşınmazın değeri 200.000 TL ise, katkıyı sunan eşin alacağı yaklaşık 60.000 TL olacaktır.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi ile Edinilen Malların Boşanmada Paylaşılması Usulü

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile edinilen mallar, bakım borçlusunun sürekli ediminin karşılığıdır. Eğer bu sözleşme evlilik birliği içinde yapılmış ve bakım borcu boşanma davası açıldıktan sonra da devam etmişse, taşınmazın değeri hesaplanırken bakım borcunun evlilik birliği içindeki süresi ile toplam süresi arasındaki oran dikkate alınarak edinilmiş mal katkısı belirlenir ve diğer eşin katılma alacağı bu oran üzerinden hesaplanır (Yargıtay 8. HD – Karar: 2017/9262).

Aile Konutunun Özgülenmesi veya Mülkiyet Hakkı Talebi

Sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının, aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı talep edebilmesi için:

  • Konutun aile konutu olması,
  • Mal rejiminin ölümle sona ermesi,
  • Sağ eşin katılma alacağının olması ve
  • Haklı sebeplerin bulunması gerekir.

Haklı sebepler, her somut olaydaki tarafların ekonomik ve sosyal yaşantılarına, mesleklerine, miras ve tapu sicilindeki pay oranlarına göre belirlenir. Yasal koşulların gerçekleşmesi durumunda, katılma alacağına mahsuben veya ilave bedel ödenerek aile konutunun mülkiyeti talep edilebilir (Y8HD-Karar:2017/2296).

Evlilik Sırasında %50 Dışında Bir Mal Paylaşımı Belirlemek Mümkün mü?

Evet, mümkündür. Eşler, aralarında “evlilik sözleşmesi” olarak da bilinen bir mal rejimi sözleşmesi yaparak kanunun belirlediği yarı yarıya paylaşım oranı dışında bir oran belirleyebilirler. Bu sözleşme, noterde düzenlenmelidir.


Boşanmada Mal Kaçırma Nasıl Engellenir?

Boşanma sürecinde eşlerin diğer tarafa tazminat ödememek veya mal paylaşımından doğan yükümlülüklerinden kaçınmak amacıyla başvurdukları yöntemlerden biri mal kaçırmadır. Bu durumu engellemek ve haklarınızı korumak için atabileceğiniz bazı adımlar bulunmaktadır.


İhtiyati Tedbir Kararı ile Malları Güvence Altına Almak

Mal kaçırma girişimlerini engellemenin en etkili yollarından biri, mallar üzerine ihtiyati tedbir koydurmaktır. Bu karar, genellikle aile mahkemesi tarafından verilir. Mal paylaşımı davası açılırken veya bu dava ile birlikte ihtiyati tedbir talep edildiğinde, aile mahkemeleri davalıya ait malların (özellikle taşınmazların) satışını engellemek amacıyla tapu kaydına ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verebilir. Bu şerh sayesinde, dava sonuçlanana kadar malın üçüncü kişilere devri veya satışı mümkün olmaz.


Aile Konutu Şerhi Uygulaması

Boşanmada mal kaçırma girişimlerini önlemeye yönelik bir diğer önemli araç da aile konutu şerhidir. Aile konutu olarak kullanılan bir gayrimenkul, tapuda hangi eşin adına kayıtlı olursa olsun, ilgili tapu sicil müdürlüğüne yapılacak bir başvuruyla taşınmaz kaydına “aile konutu şerhi” düşülebilir.

Bu şerh, Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi ile güvence altına alınmıştır. Aile konutu şerhi düşülen gayrimenkul, diğer eşin açık rızası olmadan satılamaz, ipotek edilemez veya üzerinde herhangi bir tasarruf işlemi yapılamaz. Bu sayede, boşanma sürecinde eşlerden birinin aile konutunu elden çıkarması engellenerek diğer eşin ve ailenin mağduriyeti önlenir.


Boşanmada Mal Paylaşımı Yargıtay Kararları Işığında Önemli Noktalar

Boşanmada mal paylaşımı davaları, Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddeleri ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarıyla şekillenen karmaşık bir alandır. İşte Yargıtay kararları ışığında mal paylaşımına dair bazı önemli başlıklar:


Malların Değerlemesi: Karar Tarihine En Yakın Rayiç Değer Esas Alınır

Yargıtay uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi sırasında eşlere ait kişisel ve edinilmiş malların değerlemesinde mahkemenin karar tarihine en yakın tarihteki sürüm (rayiç) değeri esas alınır (TMK mad. 228/1, 235/1).

  • Elden Çıkarılmış Mallar: Eğer tasfiyeye konu mal elden çıkarılmışsa, mahkemece hakkaniyete uygun bir değer tespiti yapılır (TMK mad. 227/2). Davalı eşin mal kaçırma amacıyla malı elden çıkarması durumunda (TMK mad. 229), bu mal varlığı mevcutmuş gibi tasfiye hesabına dahil edilir ve devir tarihindeki durumu gözetilerek değerlendirme yapılır (TMK mad. 235/2). Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2021/7053 K. sayılı kararı, devir tarihindeki değil, tasfiye tarihi itibarıyla (karar tarihine en yakın) sürüm değerinin belirlenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Zamanaşımı Süresi: 10 Yıl

Boşanmada mal paylaşımı davalarında, Türk Medeni Kanunu’nda özel bir zamanaşımı hükmü bulunmadığı için, alacak hakkının niteliği gereği Türk Borçlar Kanunu’nun genel hükümleri (TBK m. 146) uygulanır. Buna göre, katılma alacağı davaları 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu süre, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar (Yargıtay HGK – 2013/520 K.; Yargıtay 8.HD – 2014/9070 K.).


Şans Oyunlarından Kazanılan İkramiyeler Mal Paylaşımına Dahildir

Yargıtay, bedel karşılığı oynanan şans oyunlarından kazanılan ikramiyelerin edinilmiş mal grubunda olduğunu ve boşanmada mal paylaşımına dahil edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Piyango biletinin alımı için harcanan paranın edinilmiş maldan karşılandığı varsayılır, aksi ispatlanmadıkça (Yargıtay 8. Dairesi – 2014/13668 K.).


Mal Paylaşımı Davasının Açılma Zamanı: Boşanmanın Kesinleşmesi Beklenir

Kural olarak, eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açılmasıyla sona erer (TMK m. 225). Boşanmada mal paylaşımından kaynaklanan alacak hakkı da boşanma dava tarihi itibarıyla doğar. Ancak, mal paylaşımı davası, boşanma davasının sonucunu beklemek zorundadır. Boşanma davası bekletici mesele yapılarak, her iki davanın delilleri bir arada değerlendirilir (Yargıtay 8. Dairesi – 2014/3820 K.).

  • Evliliğin Devam Etmesi: Eğer boşanma davası feragat, reddedilme vb. nedenlerle kesinleşmemişse ve evlilik birliği devam ediyorsa, mal rejimi sona ermediğinden tasfiye de yapılamaz. Bu durumda mal paylaşımı davasının görülebilirlik ön koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle usulden reddi gerekir (Yargıtay 2.HD – 2017/3018 K.; Yargıtay 8. Hukuk Dairesi – 2016/1793 K.).

Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Mal Paylaşımı

Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan “Tarafların mal istemi yoktur” gibi açık ibareler, mal paylaşımı talep hakkından feragat edildiği anlamına gelir ve bu durumda dava açılamaz (Yargıtay HGK – 2013/1601 K.; Yargıtay 8. Hukuk Dairesi – 2014/4769 K.).

Ancak, protokoldeki “…nafaka, maddi ve manevi tazminat aldım, başka hiçbir talebim yoktur…” veya “Eşler kendilerine ait eşyaları alacaktır.” gibi ifadeler, boşanmanın fer’i (eki) niteliğindeki konulara ilişkin olup, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkından feragat edildiği anlamına gelmez. Bu tür durumlarda, mal paylaşımına ilişkin açık bir feragat beyanı veya anlaşma yoksa, diğer eşin mal paylaşımı davası açma hakkı saklı kalır (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/5561 E., 2022/263 K.).


Bağışlanan Değerler ve Miras Kalan Mallar

  • Bağışlanan Değerler: Eşler arasında hukuken bağışlama olarak nitelendirilen işlemlerle diğer eşe verilen değerler (örneğin, bir eşin diğer eşin kredi kartı borcunu ödemek için altın bozdurması) mal paylaşımı hesaplamasına dahil edilmez (Yargıtay 8. Dairesi – 2012/1841 K.).
  • Miras Kalan Mallar: Türk Medeni Kanunu’nun 220. maddesi uyarınca, bir eşin miras yoluyla veya herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri kişisel mal kabul edilir ve boşanmada mal paylaşımına dahil edilmez (Yargıtay 8.HD – 2016/9059 K.). Ancak, miras kalan maldan elde edilen gelirler (örneğin kira geliri) edinilmiş mal sayılır ve paylaşıma dahil edilir.

Katılma Alacağının Hesaplanması ve Bilirkişi Raporları

Katılma alacağı talep edebilmek için eşlerden birinin diğerinin mal elde etmesine doğrudan katkı sunması zorunlu değildir. Mahkeme, mal paylaşımı konusu olan malın sürüm değerini esas alarak, eklenecek değerleri (TMK m. 229) ve denkleştirmeyi (TMK m. 230) yapar. Malın toplam değerinden borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin yarısı üzerinden katılma alacağı hesaplanır (TMK m. 231, 236/1) (Yargıtay 8. Dairesi – 2012/12142 K.).

  • Bilirkişi Raporlarının Niteliği: Mal paylaşımı davalarında sunulan bilirkişi raporlarının Yargıtay denetimine elverişli olması gerekir. Raporda yer alan tespitlerin banka kayıtları gibi somut delillerle desteklenmesi ve açıkça belirtilmesi önemlidir. Aksi takdirde, raporun eksik veya hatalı olduğu gerekçesiyle bozma kararı verilebilir (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi – 2017/2744 K.).

Evlilik İçinde Kredisi Ödenen Evlerin Paylaşımı

Evlilik içinde kredisi ödenen taşınmazların tasfiyesinde, kredi borcunun ödenen kısmının evlilik birliği içindeki döneme isabet eden kısmı esas alınır. Kredi ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılması durumunda, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir.

  • Hesaplama Yöntemi: Mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmeyen ödenmemiş kredi borcunun toplam kredi borcuna oranı bulunur. Bu oran, taşınmazın toplam satın alım bedeli karşısındaki oranına dönüştürülür. Tespit edilen bu oran, taşınmazın tasfiye tarihindeki (karara en yakın) sürüm (rayiç) değeri ile çarpılarak borç miktarı belirlenir. Bu borç miktarı, tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktar, katılma alacağı hesaplamasında dikkate alınır (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi – 2016/14898 K.).

Boşanma Davasından Sonra Edinilen Malların Paylaşımı

Mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona erdiğinden, boşanma davasının açılmasından sonra edinilen mallar mal paylaşımına dahil edilmez. Bu tür bir mal üzerindeki talep, aile hukukundan değil, genel hükümlerden kaynaklanan bir alacak niteliğindedir ve bu tür davalara Aile Mahkemesi değil, genel mahkemeler görevlidir (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi – 2017/366 K.).


Boşanmada mal paylaşımı süreçleri oldukça teknik ve detaylıdır. Yukarıda bahsedilen Yargıtay kararları, bu davaların seyrini ve önemli prensiplerini anlamanıza yardımcı olabilir. Ancak her somut olayın kendine özgü koşulları olduğundan, profesyonel hukuki destek almak her zaman en doğru yaklaşımdır.

Mal paylaşımı davaları, birçok pratik sorunu barındıran karmaşık bir hukuki alandır. Bu süreçlerde hak kaybı yaşamamak adına alanında uzman bir avukattan hukuki destek almak büyük önem taşır.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir