Yurtdışı Sigortalılık, Almanya Sigorta Başlangıcı ve Yurtdışı Emeklilik Süreçleri
Almanya’daki Almanya sigorta başlangıcı tarihinin, Türk sigorta sistemi açısından başlangıç olarak kabul edilip edilmeyeceği, sıklıkla merak edilen bir konudur. Özellikle yurtdışı sigortalılık statüsüne sahip Türk vatandaşları için bu durum, yurtdışı emeklilik planlamalarında kritik bir öneme sahiptir.
Almanya’daki çalışma süresinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak kabul edilmesi için borçlanma yapılmasının gerekip gerekmediği de önemli bir sorudur. Yurtdışı sigortalılık geçmişi olan birçok kişi, yurtdışı emeklilik haklarından yararlanmak isterken bu konuyu netleştirmek istemektedir.
Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmaların, iç hukuk karşısında nasıl uygulanacağı da bu tür durumlarda belirleyici olmaktadır. Yurtdışı sigortalılık ve Almanya sigorta başlangıcı konularında bu sözleşmelerin hükümleri, yurtdışı emeklilik süreçlerini doğrudan etkileyebilir.
1. Olayın Özeti: Yurtdışı Sigortalılık ve Almanya Sigorta Başlangıcı
Bu dava, yurtdışı sigortalılık statüsündeki bir Türk vatandaşının Türkiye’deki sigorta başlangıç tarihinin belirlenmesiyle ilgilidir. Davacı, 15.10.1993 tarihinde Almanya’da Almanya sigorta başlangıcı yaparak sigortalı olarak çalışmaya başlamış, ancak daha sonra Türk vatandaşlığından izinle çıkarak başka bir vatandaşlığa geçmiştir. Davacı, Türkiye’deki sigorta başlangıç tarihinin, Almanya’da sigortalı olduğu tarihin dikkate alınarak belirlenmesini ve Almanya’da geçen çalışma süresinin Türkiye’de borçlanma kapsamına alınmasını talep etmiştir. Bu durum, yurtdışı emeklilik hakkı kazanma açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak davalı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), davacının borçlanma talebinde bulunduğu tarihte Türk vatandaşı olmadığı gerekçesiyle bu talebi reddetmiştir. Davacı, bu kararın hatalı olduğunu ileri sürerek, sigorta başlangıcının Almanya’da sigortalandığı tarih olması gerektiğini savunmuştur. Bu, yurtdışı sigortalılık statüsünün tanınması talebidir.
2. Mercilerin Çözümü: Yurtdışı Sigortalılık ve Almanya Sigorta Başlangıcının Değerlendirilmesi
İlk Derece Mahkemesi Kararı: Ankara 5. İş Mahkemesi, davacının sigorta başlangıcının Almanya’daki Almanya sigorta başlangıcı olan 15.10.1993 tarihi olarak kabul edilmesine karar vermiştir. Mahkeme, Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’ne dayanarak, sosyal güvenlik hakkının temel bir insan hakkı olduğunu ve milletlerarası anlaşmaların iç hukuka üstün olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle, uluslararası anlaşmaların hükümlerinin Anayasa’nın 90. maddesi gereğince iç hukuktaki kanunlara öncelik verilerek uygulanması gerektiğine karar vermiştir. Bu karar, yurtdışı sigortalılık sürelerinin Türkiye’de başlangıç olarak kabulü yönündedir.
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi Kararı: Davalı SGK’nın temyizi üzerine dosya Yargıtay’a taşınmıştır. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozarak, davacının sigorta başlangıç tarihinin Almanya’daki sigorta giriş tarihi olabilmesi için borçlanma yapması gerektiğine karar vermiştir. Yargıtay, uluslararası sözleşmelerde yer alan sigorta başlangıcına ilişkin hükümlerin, borçlanma yapılmadan Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak kabul edilemeyeceğini belirtmiştir. Bu karar, yurtdışı sigortalılık süresinin tanınması için borçlanma şartı aramaktadır.
Hukuk Genel Kurulu Kararı: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin bozma kararına karşı direnen yerel mahkemenin kararını incelemiştir. Hukuk Genel Kurulu, yerel mahkemenin direnme kararını yerinde bulmuş ve onamıştır. Genel Kurul, Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’nin 29. maddesi gereğince, bir kişinin Türk sigortasına girmeden önce Alman sigorta sistemine giriş yapmış olması durumunda, Alman sigorta giriş tarihinin Türkiye’deki sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğine karar vermiştir. Ayrıca, bu durumda borçlanma işleminin gerekli olmadığı sonucuna varmıştır. Bu karar, yurtdışı sigortalılık ve Almanya sigorta başlangıcı tarihlerinin Türkiye’de doğrudan sigorta başlangıcı olarak kabulü yönündedir ve yurtdışı emeklilik hakkı kazanımını kolaylaştırmaktadır.
3. Karar: Yurtdışı Sigortalılık ve Yurtdışı Emeklilik Açısından Sonuç
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/10-454 K. 2016/481 T. 6.4.2016 (Kararın detayları metinde yer almaktadır.) Bu karar, yurtdışı sigortalılık statüsüne sahip kişilerin yurtdışı emeklilik süreçlerinde Almanya sigorta başlangıcı tarihlerinin Türkiye’de geçerli olacağını teyit etmektedir.
4. Çözülmesi Gereken Hukuki Problem: Yurtdışı Sigortalılık ve Yurtdışı Emeklilik Hakları
- Sigorta başlangıç tarihi: Almanya’daki Almanya sigorta başlangıcı tarihinin, Türk sigorta sistemi açısından başlangıç olarak kabul edilip edilmeyeceği. (Yurtdışı sigortalılık)
- Borçlanma zorunluluğu: Almanya’daki çalışma süresinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak kabul edilmesi için borçlanma yapılmasının gerekip gerekmediği. (Yurtdışı emeklilik)
- Uluslararası sözleşmelerin önceliği: Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmaların, iç hukuk karşısında nasıl uygulanacağı. (Yurtdışı sigortalılık, yurtdışı emeklilik)
- Vatandaşlık durumu: Davacının Türk vatandaşlığından çıkmış olması, sosyal güvenlik haklarına etkisi olup olmayacağı. (Yurtdışı emeklilik)
4. Görüşümüz: Yurtdışı Sigortalılık ve Yurtdışı Emeklilik Değerlendirmesi
Bu dava, yurtdışı sigortalılık statüsündeki Türk vatandaşlarının sigorta başlangıç tarihi ve yurtdışı emeklilik hakları konusunda önemli bir emsal teşkil etmektedir. Temel mesele, Almanya’da geçen çalışma sürelerinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak kabul edilip edilmeyeceği ve bu işlemin yapılabilmesi için borçlanma zorunluluğunun olup olmadığıdır. Almanya sigorta başlangıcı, yurtdışı emeklilik için kilit bir faktördür.
(a) Uluslararası Sözleşmelerin Önceliği ve Yurtdışı Sigortalılık: Davada en önemli hukuki meselelerden biri, Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmaların iç hukuktaki yeridir. Anayasa’nın 90. maddesine göre, usulüne uygun yürürlüğe konulmuş uluslararası sözleşmeler, kanun hükmündedir. Üstelik, temel hak ve özgürlüklere dair uluslararası sözleşmelerin, iç hukuk ile çelişmesi durumunda, uluslararası sözleşmelere öncelik tanınacağı açıkça belirtilmiştir. Bu davada da, Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’nin 29/4. maddesi, bir kişinin Almanya’da Almanya sigorta başlangıcının Türkiye’deki sigorta başlangıcı olarak kabul edileceğini hükme bağlamıştır. Bu durum, yurtdışı sigortalılık haklarının korunması açısından önemlidir.
(b) Sigorta Başlangıç Tarihi ve Borçlanma Zorunluluğu (Yurtdışı Emeklilik): Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’nin 29/4. maddesi, açık bir şekilde, bir kimsenin Alman rant sigortasına girmesi durumunda, bu giriş tarihinin Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceğini belirtmektedir. Yani, bir kişinin Almanya’da sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarih (Almanya sigorta başlangıcı), Türkiye’deki sigorta başlangıç tarihi olarak sayılacaktır. Bu durumda, yurtdışı emeklilik için Türkiye’de borçlanma yapılmasına gerek olup olmadığı meselesi ortaya çıkmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, borçlanma yapılmasının gerekli olmadığına karar vermiştir. Bu, yurtdışı sigortalılık sürelerinin yurtdışı emeklilik hesabında doğrudan dikkate alınması anlamına gelir.
(c) Vatandaşlık Durumunun Etkisi (Yurtdışı Emeklilik): Davacı, Türk vatandaşlığından izinle çıkmıştır. Bu durum, davacının sosyal güvenlik hakları üzerinde bir etki doğurur mu? Türk Vatandaşlık Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre, Türk vatandaşlığından çıkan kişiler, sosyal güvenlik hakları bakımından Türk vatandaşları ile eşit kabul edilirler. Bu durumda, davacının Türk vatandaşlığından çıkmış olması, Almanya’da geçen çalışma sürelerini yurtdışı emeklilik için talep etmesine engel teşkil etmez.
(d) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun Kararının Değerlendirilmesi (Yurtdışı Sigortalılık ve Yurtdışı Emeklilik): Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararı, uluslararası hukuk normlarına uygun olarak verilmiş bir karardır. Genel Kurul, Alman sigorta sistemine girişin (Almanya sigorta başlangıcı), Türk sigorta sistemine giriş olarak kabul edilmesi gerektiğini ve bu süreç için borçlanma zorunluluğu olmadığını net bir şekilde ifade etmiştir. Ayrıca, uluslararası sözleşmelerin iç hukuka üstünlüğü ve sosyal güvenlik hakkının korunması konularına da vurgu yapmıştır. Sonuç olarak, bu dava, yurtdışı sigortalılık statüsündeki Türk vatandaşlarının Türkiye’deki sigorta başlangıç tarihi ve yurtdışı emeklilik hakları konusunda önemli bir emsal teşkil etmektedir. Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesi ve Anayasa’nın 90. maddesi gereğince, Almanya’da sigorta başlangıcı olan bir kişinin Türkiye’de de sigorta başlangıcının bu tarih olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır. Bu hakka erişim için borçlanma şartı aranması, bireylerin temel haklarını zorlaştırıcı bir unsur olarak değerlendirilmemeli ve bu tip davalarda uluslararası sözleşmelere öncelik verilmelidir. Bu karar, yurtdışı emeklilik planları yapanlar için önemli bir güvence sunmaktadır.