Sıkça Sorulan Sorular.

A Hukuk & Danışmanlık, ticaret hukuku, iş hukuku, gayrimenkul hukuku, aile hukuku, vergi ve idari hukuk gibi birçok alanda profesyonel hukuki destek sunmaktadır.

Hukuki süreçlerde zaman kritik bir faktördür. En kısa sürede bizimle iletişime geçerseniz, size en uygun hukuki çözümü sunabiliriz.

Hayır, birçok hukuki konuda dava açmadan da çözüme ulaşabilirsiniz. Önleyici danışmanlık hizmetimizle haklarınızı en iyi şekilde korumanız için size rehberlik ediyoruz.

Web sitemizde yer alan iletişim formundan ya da iletişim numaramızdan bize ulaşabilirsiniz.

Davanın süresi, konunun niteliğine ve mahkeme takvimine bağlı olarak değişir. İlk görüşmede süreci detaylıca değerlendirerek tahmini bir süre verebiliriz.

İnsanların ve kurumların karşılaştıkları hukuki sorunların üstesinden gelmelerinde ve haklarını etkin bir şekilde savunmalarında kritik bir rol oynayan profesyoneller avukatlardır.  Ankara avukatı, bireyler ve kuruluşlar için bu önemli görevleri yerine getirir. Hukuki danışmanlık sunmak, yargı mercilerinde müvekkillerini temsil etmek, kapsamlı dava dilekçeleri hazırlamak, hukuki geçerliliği olan sözleşmeler oluşturmak ve çeşitli yasal ihtilaflara çözüm üretmek, bir avukatın temel sorumlulukları arasındadır. Bununla birlikte,  Ankara avukat sadece hukuki süreçleri yürütmekle kalmaz, aynı zamanda müvekkillerinin haklarını titizlikle koruyarak onlara yol gösterir ve mevcut durumlarına en uygun, adil ve etkili yasal çözüm yollarını sunar.

Hukuki bir anlaşmazlıkla karşı karşıya kaldığınızda, örneğin aleyhinize bir dava açıldığında ve mahkeme önünde kendinizi savunmanız gerektiğinde veya hukuki geçerliliği olan bir sözleşmenin hazırlanması veya imzalanması gerektiğinde bir avukata başvurmak kaçınılmazdır. Bunun yanı sıra, karmaşık hukuki konularda profesyonel danışmanlık almak veya çeşitli yasal süreçleri hatasız bir şekilde yönetmek için de deneyimli bir avukattan destek almak büyük önem taşır. Özellikle Ankara avukat, başkentteki hukuki dinamiklere hakim olmaları sayesinde, haklarınızın eksiksiz bir şekilde korunması ve menfaatlerinize en uygun yasal adımların atılması konusunda size değerli bir rehberlik sunarlar. Unutmamak gerekir ki, bir avukat, haklarınızın güvence altına alınması için atılması gereken en doğru ve etkili yasal adımları belirlemenize yardımcı olan kilit bir profesyoneldir.

Ceza avukatı, ceza hukuku alanında uzmanlaşmış ve bu kapsamda müvekkillerinin savunmasını üstlenen bir avukattır. Kendisine bir suç isnat edilen bireylerin hukuki süreçteki temsilini yapar, onlara yol gösterir ve dava sürecinin her aşamasını titizlikle takip eder. Müvekkilini en etkili şekilde savunabilmek için, isnat edilen suçun hukuki inceliklerini, ilgili kanun maddelerini ve benzer emsal teşkil eden davaları detaylı bir şekilde değerlendirir. Bu değerlendirmeler ışığında bir savunma stratejisi oluşturarak, müvekkilinin haklarının korunmasını ve yargılama sürecinden en olumlu sonucun alınmasını amaçlar. Ayrıca, şüphelilerin veya sanıkların tutuklanma, gözaltı, soruşturma aşamaları ve mahkeme yargılamaları dahil olmak üzere tüm hukuki süreçlerde müvekkillerine kesintisiz hukuki destek sağlar.

Halk arasında sıkça kullanılan “ceza avukatı” ifadesi, aslında hukuk sistemimizde resmi bir uzmanlık alanı tanımlaması değildir. Ancak, ağırlıklı olarak ceza davalarıyla ilgilenen avukatlar, kamuoyunda bu şekilde anılmaktadır. Benzer şekilde, bir il özelinde örneğin “Ankara ceza avukatı” şeklinde bir ayrım yapmak da hukuken doğru değildir. Türkiye’deki herhangi bir baroya kayıtlı bir avukat, mevzuat gereği ülke genelindeki tüm mahkemelerde ve her türlü davada vekillik yapma yetkisine sahiptir. Dolayısıyla, Ankara’da faaliyet gösteren bir avukat, ceza davalarına bakabileceği gibi, farklı hukuk alanlarındaki davaları da takip edebilir. Önemli olan, müvekkilin ihtiyaç duyduğu hukuki alanda deneyimli ve yetkin bir avukat seçmesidir.

 
profil resmi
 

Kanser tedavisi sürecinde kullanılan bazı yenilikçi immünoterapi ve akıllı ilaçlar, ne yazık ki çoğu zaman Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanmamaktadır. Bu durum, kanser hastalarının tedavi süreçlerinde önemli maddi zorluklarla karşılaşmalarına yol açmaktadır. Ancak, hastaların bu ilaçların bedelinin SGK tarafından karşılanması için yasal yollara başvurma hakları bulunmaktadır. Kanser hastalarının en temel hakkı olan yaşam hakkını koruma amacıyla açılan bu özel hukuki süreç, kanser ilacı davası, ilaç maliyetlerinin SGK tarafından karşılanmasına yönelik umut verici bir seçenek sunmaktadır. Bu tür davalarda, deneyimli bir avukat desteği almak, sürecin doğru ve etkili bir şekilde yürütülmesi açısından kritik öneme sahiptir.  Ankara avukatları, bu alandaki güncel mevzuat ve yargı kararlarına hakim olmaları sayesinde, kanser hastalarına bu zorlu süreçte önemli bir hukuki destek sağlayabilirler.

Kanser tedavisi sürecinde kullanılan bazı hayati öneme sahip ilaçların yüksek maliyetleri, hastalar için ciddi bir ekonomik yük oluşturabilmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), bu ilaçların bedelini yalnızca belirli tedavi protokolleri (endikasyonlar) çerçevesinde karşılamakta, bu kapsam dışındaki ilaçların masrafları ise hastalar tarafından karşılanmak durumunda kalmaktadır. Ancak, SGK’nın bir hastanın tedavisi için zaruri olan ve tıbbi olarak eşdeğeri bulunmayan ilaçların bedelini karşılamayı reddettiği durumlarda, bu SGK kararına karşı hukuki yollara başvurularak ilaç davası açılabilir.

Bu tür davalar yaygın olarak “endikasyon dışı ilaç davaları” olarak adlandırılmakta olup, özellikle kanser tedavisinde kullanılan immünoterapi, gen tedavisi ve akıllı ilaçların SGK tarafından karşılanması amacıyla açılmaktadır. Bu karmaşık hukuki süreçte, deneyimli bir avukat desteği almak büyük önem taşır. Özellikle “sgk ilaç davası avukat“ları, bu alandaki mevzuat ve emsal kararlara hakim olmaları sayesinde, hastaların haklarını savunmada kritik bir rol oynarlar. Başarılı bir ilaç davası sonucunda, hastalar veya onların yakınları, SGK’dan söz konusu ilacın bedelini yasal yollarla geri alabilirler. Bu süreçte, doğru hukuki stratejiyi belirleyecek ve hastaları en iyi şekilde temsil edecek bir avukat seçimi hayati önem taşımaktadır.

SGK’nın karşılamadığı kanser ilaçları ve devletin ödeme kapsamına almadığı kanser ilaçları için izlenebilecek hukuki süreçleri sizlerle paylaşarak bu zorlu süreçte yol göstermeyi amaçlıyoruz. Günümüzde yaygınlaşan kanser hastalığının tedavisinde, yurt dışındaki gelişmelere rağmen ülkemizde de immünoterapi ve akıllı ilaç tedavileri en etkili yöntemler olarak öne çıkmaktadır. İmmünoterapi, bağışıklık sistemini kanser hücreleriyle savaşması için güçlendiren bir tedavi türü iken, akıllı ilaç tedavisi ise doğrudan kanser hücrelerini hedef alarak büyümelerini engellemeyi amaçlar. Bu tedavi yöntemleri genellikle kemoterapi ve radyoterapi gibi klasik tedavilerden sonuç alınamayan ileri evre hastaların yaşam sürelerini uzatmak ve bağışıklık sistemlerini desteklemek amacıyla kullanılmaktadır.

Ne yazık ki, sıklıkla immünoterapi ve akıllı ilaç tedavilerinde kullanılan ilaçların maliyetleri oldukça yüksek olup, SGK tarafından genellikle karşılanmamaktadır. Bir kürün maliyeti güncel olarak 30.000 TL ile 100.000 TL arasında değişebilmekte, bu da ekonomik durumu yetersiz olan hastalar ve aileleri için büyük bir maddi sorun teşkil etmektedir. Ancak, muadili bulunmayan ve hastanın hayatta kalabilmesi için hayati öneme sahip olan bu ilaçların SGK tarafından karşılanması için hukuki yollara başvurmak mümkündür. Bu süreçte doğru adımların izlenmesi ve ardından bir ilaç davası açılması gerekmektedir. Bu tür davalar teknik bilgi gerektirdiğinden, deneyimli bir avukattan hukuki destek almak kritik öneme sahiptir. Aksi takdirde, telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşılaşılabilir.

Özellikle ileri evre kanser hastalarının tedavisinde kullanılan ve muadili olmayan immünoterapi ve akıllı ilaçların SGK tarafından karşılanmaması, hastanın tedavisi için bu ilaçların zorunlu olması ve doktorun da bu yönde bir görüş belirtmesi durumunda, ilacın SGK tarafından karşılanması için öncelikle SGK’ya başvurulmalı ve ardından kanser ilacı davası açılmalıdır. SGK tarafından ödenmeyen kanser ilaçlarının bedelinin geri alınması amacıyla açılan bu davalara “sgk ilaç davası avukatları” sıklıkla müdahil olmaktadır. Bu davaların temel amacı, SGK tarafından karşılanmayan kanser ilaçlarının bedelinin SGK tarafından ödenmesini sağlamak veya dava açılana kadar hastalar tarafından ödenmiş olan ilaç bedellerinin geri iadesini gerçekleştirmektir. Bu süreçte, hasta haklarını en iyi şekilde savunacak ve süreci başarıyla yürütecek uzman bir avukat ile çalışmak, olumlu sonuç alma olasılığını önemli ölçüde artıracaktır.

Endikasyon, bir tıbbi ürünün, özellikle bir ilacın hangi hastalıkların tedavisinde etkili olduğunu ve hangi yöntemlerle uygulanması gerektiğini detaylı bir şekilde tanımlar. Kanser (onkolojik) vakalarında sıklıkla başvurulan Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) görüntülemesi, tümörlü dokunun kesin olarak belirlenmesi, hastalığın primer kaynağının tespit edilmesi ve kanserin vücuttaki yayılımı hakkında hem hastaya hem de yakınlarına önemli ve doğru bilgiler sunar.

Endikasyon dışı ilaç davası ise, bir hastanın tedavi sürecinde kullanılan ancak mevcut endikasyonlarının (kullanım alanlarının) dışında kalan ilaçların Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından geri ödenmesinin talep edildiği hukuki bir süreci ifade eder. Türkiye’de ruhsatı bulunmayan veya kullanım onayı alınmamış ilaçların, bazı özel durumlarda hastanın tedavisi için kullanılmasına karar verildiğinde, bu ilaçların bedeli genellikle SGK tarafından karşılanmamaktadır. Ancak, uzman bir hekim tarafından hastanın tedavisi için hayati öneme sahip olduğu belirlenen ilaçların kullanılması gerektiğinde, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndan endikasyon dışı ilaç kullanım onayı alınması gerekmektedir. Bu onayın alınamaması veya SGK’nın bu ilacın maliyetini karşılamaması durumunda, hasta veya hasta yakınları, SGK’ya karşı bir ilaç davası açma hakkına sahiptir.

Bu tür ilaç davalarında, genellikle ilacın hastanın sağlığı için vazgeçilmez olduğu ve mevcut diğer tedavi seçeneklerinin yetersiz kaldığı argümanı öne sürülür. Mahkemeler, bu tür durumlarda sıklıkla ihtiyati tedbir kararı vererek, tedavi süresince söz konusu ilacın masraflarının SGK tarafından karşılanmasına hükmedebilir. Dava sürecinde sunulan uzman bilirkişi raporları ve doktor raporları önemli hukuki deliller olarak kabul edilirken, davanın sonucu hastanın yaşam kalitesini doğrudan etkileyebilir. Bu karmaşık hukuki süreçte, deneyimli bir “sgk ilaç davası avukatı”ndan profesyonel destek almak, hakların korunması ve davanın başarıyla sonuçlanması açısından büyük önem taşır. Bir avukat, bu tür ilaç davalarında gerekli hukuki bilgi ve tecrübeyle müvekkillerine rehberlik eder.

Kemoterapi, kanser tedavisinde sıklıkla başvurulan bir yöntemdir. Amacı, Kanser hastalığının semptomlarını kontrol altına almaktır. Sağlıklı hücreler kontrollü bir şekilde çoğalırken, kanser hücreleri bu kontrol mekanizmasını aşarak sınırsız bir şekilde büyür ve çoğalır. Kemoterapi ilaçları, bu kontrolsüz büyüyen ve çoğalan kanser hücrelerini hedef alarak öldürür, yayılmalarını engeller ve büyümelerini yavaşlatır. Ancak, bu ilaçlar sağlıklı vücut hücrelerine de zarar verebildiğinden çeşitli yan etkilere neden olabilirler. Saç dökülmesi, bulantı ve kusma gibi yan etkiler, kemoterapinin hızlı çoğalan sağlıklı hücreler üzerindeki olumsuz etkilerinden kaynaklanır.

Kemoterapide kullanılan başlıca ilaç grupları şunlardır: Mitoz İnhibitörleri (meme, akciğer ve kemik iliği kanserlerinde kullanılır), Topoizomeraz İnhibitörleri (lösemi, akciğer, yumurtalık ve bağırsak kanserlerinde kullanılır) ve Antrasiklinler (DNA’daki enzimlere saldırır, ancak aşırı kullanımı kalp ve akciğere zararlı olabilir).

HERCEPTIN (Transtuzumab), ALTUZAN (Bevacizumab), MABTHERA (Rituximab), ERBITUX (Cetuximab), TECENTRIQ (Atezolizumab), KEYTRUDA (Pembrolizumab), OPDIVO (Nivolumab), TRODELVY (Sakit.-govitekan), ZEJULA (Niraparib) ve KADCYLA (Trastuzumab). Görüldüğü üzere, bu ve benzeri birçok akıllı ilacın SGK tarafından rutin geri ödemesi yapılmamaktadır. Ancak, bu ilaçların geri ödemelerinin sağlanması ve tedavi sürecinde ücretsiz temini, mahkeme kararlarıyla mümkün olabilmektedir. Bu noktada, deneyimli bir avukat süreci doğru yöneterek hastaların haklarını savunabilir.

Ülkemizde, bu akıllı ilaçların birçok endikasyonu SGK tarafından karşılanmamakla birlikte, yalnızca Malign Melanom (Deri Kanseri), renal hücreli karsinom (Böbrek Kanseri) ve klasik Hodgkin Lenfoma (Lenf Kanseri) gibi sınırlı sayıda kanser türü için geri ödeme yapılmaktadır. Ancak, yukarıda bahsedilen ve SGK tarafından ödenmeyen akıllı ilaçların, hastanın durumu ve doktorun tıbbi gerekliliği belirtmesi halinde, hukuki yollarla SGK tarafından karşılanması için ilaç davası açılabilir. Bu tür “sgk ilaç davası avukatları” tarafından yürütülen davalar sonucunda, mahkeme kararıyla bu ilaçların bedelinin SGK tarafından karşılanması veya hastaların ödediği bedellerin geri iadesi sağlanabilmektedir. Bu süreçte, kanser hastalarının haklarını en iyi şekilde savunacak ve ilaç davası sürecini başarıyla yönetecek bir avukatın desteği hayati önem taşımaktadır.

Tecentriq İlacı SGK Tarafından Karşılanıyor mu?

Tecentriq, çeşitli kanser türlerinin tedavisinde kullanılan önemli bir immünoterapi ilacı olmasına rağmen, Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından mevcut durumda hiçbir endikasyonda geri ödemesi yapılmamaktadır. Bu durum, Tecentriq’i tedavi sürecinde kullanması gereken kanser hastalarının ciddi maddi zorluklarla karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır. Bu mağduriyetin giderilmesi için hastalar, bir avukat aracılığıyla SGK’ya karşı ilaç davası açarak ilacın geri ödenmesini talep edebilirler. Bu tür hukuki süreçlerde, hastaların taleplerini açık ve doğru bir şekilde ifade etmeleri ve gerekli tıbbi belgeleri eksiksiz sunmaları büyük önem taşımaktadır. Deneyimli bir “sgk ilaç davası avukatı”, bu süreci başarıyla yöneterek hastaların haklarını savunabilir.

Keytruda İlacı SGK Tarafından Karşılanıyor mu?

Keytruda, kanser tedavisinde önemli bir yere sahip olup, özellikle Malign Melanom (deri kanseri) ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri tedavisinde SGK tarafından geri ödeme kapsamındadır. Ancak, bu ilacın bilimsel çalışmalarla 15 farklı endikasyonda etkinliği kanıtlanmış olmasına rağmen, SGK yalnızca bu iki endikasyon için ödeme yapmaktadır. Diğer kanser türlerinde Keytruda kullanması gereken hastalar, SGK’nın bu sınırlı geri ödeme politikası nedeniyle mağduriyet yaşamaktadır. Bu durumda, hastalar hukuki yollara başvurarak SGK’nın geri ödeme kapsamının genişletilmesi talebinde bulunabilirler. Bir avukat rehberliğinde açılacak bir ilaç davası, bu mağduriyetin giderilmesine yönelik bir adım olabilir.

Opdivo İlacı SGK Tarafından Karşılanıyor mu?

Opdivo, kanser tedavisinde oldukça etkili bir başka immünoterapi ilacıdır. SGK tarafından şu anda sadece 3 farklı kanser türü (Malign Melanom, renal hücreli karsinom ve klasik Hodgkin Lenfoma) için geri ödemesi yapılmaktadır. Oysa, bu ilacın 9 farklı endikasyonda etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmıştır ve geri ödeme kapsamı dışında kalan kanser türlerindeki hastalar tedaviye erişimde zorluklar yaşamaktadır. Bu mağduriyetlerin giderilmesi ve SGK’nın geri ödeme politikasının gözden geçirilmesi için hukuki süreçler başlatılabilir. Bir avukat aracılığıyla açılacak bir ilaç davası, hastaların tedaviye erişimini kolaylaştırabilir.       

Herceptin İlacı SGK Tarafından Karşılanıyor mu?

Herceptin, meme kanseri tedavisinde dünya çapında kabul görmüş etkin bir ilaç olmasına rağmen, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından rutin olarak geri ödemesi yapılmamaktadır. Bu durum, meme kanseri teşhisi konulan hastaların önemli mağduriyetler yaşamasına neden olmaktadır. İlacın SGK tarafından karşılanmaması, hastaları hukuki yollara başvurarak haklarını aramaya yöneltmektedir. Bu tür ilaç davalarında, hastaların güçlü bir tıbbi gerekçeye ve kapsamlı delillere sahip olmaları, deneyimli bir avukat tarafından temsil edilmeleri başarı şansını artıracaktır.

Trodelvy İlacı SGK Tarafından Karşılanıyor mu?

Sacituzumab govitecan-hziy etken maddeli Trodelvy, meme kanseri ve ürotelyal kanser tedavisinde kullanılan yenilikçi bir ilaçtır. Ancak, bu ilaç da SGK’nın geri ödeme listesinde yer almamaktadır. Trodelvy’nin maliyetinin SGK tarafından karşılanmaması, hastaları bu ilaca erişebilmek için hukuki süreçleri değerlendirmeye itmektedir. Bu gibi durumlarda, bir “sgk ilaç davası avukatı”ndan alınacak hukuki destek, hastaların haklarını etkin bir şekilde savunmalarına yardımcı olabilir.

Zejula İlacı SGK Tarafından Karşılanıyor mu?

Niraparib etken maddeli Zejula, yumurtalık kanseri, fallop tüpü kanseri ve birincil periton kanseri tedavisinde kullanılan önemli bir ilaçtır. Ne yazık ki, SGK bu ilacın da geri ödemesini yapmamaktadır. Zejula’nın bedelini SGK’dan talep etmek isteyen hastalar, hukuki yollara başvurabilirler. Bu süreçte, konusunda uzman bir avukat ile çalışmak ve doğru hukuki stratejiyi belirlemek, davanın olumlu sonuçlanması için kritik öneme sahiptir.

Mabthera İlacı SGK Tarafından Karşılanıyor mu?

Mabthera, hodgkin-dışı lenfoma, kronik lenfositik lösemi ve romatoid artrit gibi çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan etkili bir ilaç olmasına rağmen, SGK tarafından geri ödemesi yapılmamaktadır. Bu durum, hastaların tedavi sürecinde ciddi finansal zorluklarla karşılaşmasına neden olmaktadır. Hastalar, bu ilacın SGK tarafından karşılanmasını sağlamak amacıyla hukuki yollara başvurabilirler. Bu süreçte deneyimli bir avukattan alınacak hukuki destek, başarı olasılığını artıracaktır.

Altuzan İlacı SGK Tarafından Karşılanıyor mu?

Bevacizumab etken maddeli Altuzan, yayılmış kalın bağırsak kanserinin tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Ancak SGK, bu ilacın bedelini karşılamamaktadır. Altuzan’ın maliyetini SGK’dan talep etmek için dava açılması gerekebilir. Hastalar, hukuki yollara başvurarak haklarını savunabilir ve tedavi masraflarının SGK tarafından karşılanmasını talep edebilirler. Bu süreçte bir avukatın rehberliği önemlidir.

İmmünoterapi İlaçları SGK Tarafından Karşılanıyor mu?

İmmünoterapi ilaçları, kanser tedavisinde bağışıklık sistemini güçlendirerek etkili sonuçlar sağlayan bir ilaç grubudur. Ancak, bu ilaçların bazıları SGK tarafından karşılanmamakta veya yalnızca belirli endikasyonlar dahilinde geri ödeme yapılmaktadır. SGK’nın geri ödeme yapmadığı immünoterapi ilaçlarına erişmek isteyen hastalar, hukuki yollara başvurabilirler. Bu süreçte, immünoterapi ilaçları konusunda deneyimli bir avukattan hukuki destek almak hayati önem taşır.

Enhertu İlacı SGK Tarafından Karşılanıyor mu?

Enhertu, meme ve mide kanseri tedavisinde umut vadeden bir ilaç olmasına rağmen, SGK tarafından geri ödemesi yapılmamaktadır. Bu durum, hastaların bu ilacın bedelini karşılamak için yargı yoluna başvurmasına neden olmaktadır. Enhertu’nun geri ödeme kapsamına alınmaması, hastalar üzerinde ciddi bir mali yük oluşturmaktadır. Bu durumda, bir ilaç davası açarak haklarını aramak hastalar için bir seçenek olabilir.

Güncel Kanser İlacı Fiyatları 2024 (Eylül)

  • Keytruda Fiyat 2024: Yaklaşık 53,505.72 TL. Bu ilacın yüksek maliyeti nedeniyle temini için hukuki yollara başvurulabilir.
  • Lonsurf Fiyat 2024: 60 tablet 15 mg/6.14 mg için yaklaşık 102,159.80 TL. Yüksek fiyatı nedeniyle hastaların erişimi zorlaşmaktadır.
  • ALTUZAN Fiyat 2024: Yaklaşık 16,341.57 TL. SGK tarafından karşılanmadığı için hastalar hukuki yollara başvurabilirler.
  • Opdivo Fiyat 2024: Yaklaşık 62,123.00 TL. Sınırlı endikasyonlarda geri ödendiğinden, diğer hastalar için maliyetli olabilir.
  • Tecentriq Fiyat 2024: Yaklaşık 41,087.56 TL. SGK tarafından hiçbir endikasyonda karşılanmamaktadır.

Yukarıda belirtilen ilaçların SGK tarafından karşılanmaması durumunda, hastaların haklarını korumak ve tedaviye erişimlerini sağlamak amacıyla deneyimli bir “sgk ilaç davası avukatı”na başvurarak ilaç davası açmaları önemli bir seçenek olabilir.

 

Akordiyon İçeriği

Öncelikle iş sözleşmenizi ve işten çıkarılma gerekçenizi inceleyerek, haklarınızı koruyacak en iyi hukuki yolu belirliyoruz. Zaman kaybetmeden bizimle iletişime geçmenizi öneririz.

Kira sözleşmenizi ve mevcut hukuki durumu değerlendirerek sizin için en iyi stratejiyi belirleyebiliriz. Hakkınızı korumak için vakit kaybetmeden danışmanlık almanız önemli.

Evet, birçok vergi cezasına karşı itiraz hakkınız bulunmaktadır. A Hukuk & Danışmanlık olarak süreci sizin için titizlikle takip ediyor ve gerekli hukuki adımları atıyoruz.

Sözleşmeler, ileride doğabilecek anlaşmazlıkları önlemek için net ve hukuka uygun hazırlanmalıdır. Bizimle çalışarak, her detayı düşünülmüş sağlam bir sözleşmeye sahip olabilirsiniz.

Masraflar, dava türüne ve sürecin karmaşıklığına göre değişir. İlk görüşmede, tahmini maliyetleri ve ödeme koşullarını sizinle şeffaf bir şekilde paylaşarak süreci netleştiriyoruz.

SGK Tarafından bedeli karşılanmayan ilaç size ya da yakınlarınıza reçete edildiği takdirde; Bize ulaşabilir, ilgili ilacın SGK tarafından karşılanması için Hukuki sürecin tüm adımları Hukuk Ofisimiz tarafından atılacaktır.

Hasar değer kaybı, bir aracın kaza sonucu geçirdiği hasar sonrası, aracın değerinin azaldığı durumu ifade eder. Kısacası, aracın kazadan sonra tamir edilse bile, ikinci el piyasasında değerinin eskisi kadar olmayacağı bir durumu anlatır. İşte bu değer kaybı ve beraberinde tahsili mümkün diğer alacak kalemlerin tahsili için bizimle iletişime geçebilirsiniz. 

Özel hastaneler tarafından alınan fazla ilave ücret, genellikle hastaların sağlık hizmeti alırken, yasal olarak belirlenen ücretlerin üzerinde, hastane tarafından talep edilen ek ücretlerdir. Bu tür ücretler genellikle aşırı ve haksız olur ve çoğu zaman yasal değildir. Yasal olmayan fazla ilave ücretin tahsili mümkündür. Böyle bir durum yaşadığınızı düşünüyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Kira gelir beyanınızdan birtakım giderleri faturalandırarak indirim yapılması mümkündür. Böylelikle kiraya verdiğiniz taşınmazınız için daha az vergi verebilirsiniz.

Özel Hastanelerden almış olduğunuz doğum paketi için ödemiş olduğunuz ücretin bir kısmının iadesi belli şartlarda mümkündür.

Bazı durumlarda özel hastaneler hastanelerden fazla ücret almaktadır. Özel Hastanelerim SGK ile anlaşması olduğu takdirde SUT’ta belirtilen miktarın %200 fazlasına kadar ilave ücret alabilecekken bu sınırın üstünde para tahsil edemez. Bu sınırın üstünde tahsil edilen paranın iadesi mümkünken özel hastaneler acil hal gibi, kalp damar cerrahi operasyonu gibi durumlardan hiçbir şekilde ilave ücret alamaz, alındığı takdirde iadesi mümkündür

Özel Hastaneler acil hallerden ücret talep edemez. Acil hal dışında ücret talep edemeyecekleri haller SUT’ta belirtilmiştir. Bu haller;

Hastalardan ilave ücret alımı sadece miktar bakımından sınırlanmamış olup Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) 1.9.2 maddesi uyarınca ilave ücret talep edilemeyecek kimseler sayılmıştır.

“Bu kimseler:
a) 1005 sayılı Kanun hükümlerine göre şeref aylığı alan kişiler ile bakmakla yükümlü olduğu kişilerden,

b) 2330 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler ile bakmakla yükümlü olduğu kişilerden,

c) Harp malullüğü aylığı alanlar ile 3713 sayılı Kanun kapsamında aylık alanlar ile bakmakla yükümlü olduğu kişilerden,

ç) Tedavileri sonuçlanıncaya veya maluliyetleri kesinleşinceye kadar; 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde sayılan olaylara maruz kalmaları nedeniyle yaralananlar,

d) 5510 sayılı Kanunun 60’ıncı maddesinin on ikinci fıkrasında belirtilen kişilerden,

e) 5510 sayılı Kanunun 60’ıncı maddesinin on üçüncü ve on dördüncü fıkraları kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılan kişiler ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden.” demek suretiyle sayılmıştır.

Özel Hastanelerin Fazla İlave Ücret Alamayacağı Haller;

SUT 1.9.3 maddesi ile ilave ücret alınamayacak sağlık hizmetleri de sayılmıştır. Bunlar;
a) Acil servislerde verilen ve SUT eki EK-2/B Listesinde yer alan 520.021 kod numaralı “Yeşil alan muayenesi” adı altında Kuruma fatura edilebilen sağlık hizmetleri hariç olmak üzere, acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetleri,

b) Yoğun bakım hizmetleri,

c) Yanık tedavisi hizmetleri,

ç) Kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri),

d) Yenidoğana verilen sağlık hizmetleri,

e) Organ, doku ve kök hücre nakillerine ilişkin sağlık hizmetleri,

f) Doğumsal anomaliler için yapılan cerrahi işlemlere yönelik sağlık hizmetleri,

g) Hemodiyaliz tedavileri,

ğ) Kardiyovasküler cerrahi işlemler.

h) SUT eki EK-2/B ve EK-2/C Listesindeki işitsel implant işlemlerinden

j) SUT eki EK-2/G Listesinde yer alan işlemler,

k) Pandemi süresince pandemi olgularının tanı ve tedavileri, ile bu işlemlere ilişkin sunulan sağlık hizmetlerinden.” denmek suretiyle sayılmıştır.

Sayılan hizmetler bakımından başvurulan özel hastanenin ilave ücret talep etme yetkisi bulunmamaktadır.

Özel hastanenin acil servisinden yoğun bakıma yatırılan hastalar için ilave ücret alınır mı? Sağlık Uygulama Tebliği gereğince acil hal nedeni ile sunulan acil sağlık hizmetleri ve yoğun bakım hizmetleri için hiçbir genel sağlık sigortalısından ilave ücret alınamaz.

Özel hastanenin acil servisinden yoğun bakıma yatırılan hastalar için ilave ücret alınır mı? Sağlık Uygulama Tebliği gereğince acil hal nedeni ile sunulan acil sağlık hizmetleri ve yoğun bakım hizmetleri için hiçbir genel sağlık sigortalısından ilave ücret alınamaz.

Özel hastenelerin yenidoğan servisinden tedavi alan yenidoğan hastaları için  ilave ücret alınamaz. SUT ilgili hükmü ilave ücret alınamayacağı yönündedir.

Nitelikli Hukuk Avukatları

Deneyimli ve uzman avukat kadromuzla, hukuki süreçlerinizde en iyi çözümleri sunuyoruz.

20 Yıllık Tecrübe

Yılların biriktirdiği bilgi ve tecrübeyle, her türlü hukuki meselede güvenilir çözüm ortaklığınızız.

Ödüllerimiz ve Sertifikalarımız

Kazandığımız ödüller ve sertifikalar, profesyonelliğimizi ve müşteri memnuniyetini yansıtmaktadır.

Hemen İletişime Geç.
YA DA

İlk Randevunu Hemen Oluştur.